Sócrates, Brezilya'nın acımasız bir askeri diktatörlük altında ezildiği yıllarda olağanüstü futbolcu yetenekleri yanında nitelikli bir hekim, saygıdeğer bir entelektüel, açık sözlü bir demokrat ve usanmaz bir komünist olarak birçok klişeyi altüst etmiş, kitle kültürünün toplumsal direniş mecrasına dönüşebileceğini kanıtlamıştı.